Proje Hakkında
Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19) sağlık alanında olduğu kadar salgının toplumsal alanda olan etkisi ile de tarihte yerini alacaktır. Salgın, uluslararası ilişkiler ve ulus ötesi kurumlara yönelik etkileri yanı sıra, ulusların kendi içindeki yönetişim yapılarının tartışmaya açılmasına ve bununla beraber toplumsal ilişkilerin de yeni bir biçim almasına yol açabilir. COVID-19 salgınının bazı etkileri hemen gözlenebilir durumdadır, zamanın ve mekânın sıkıştığı bu dönemde toplumsal olayların sonuçlarının hızla kristalize olması mümkündür. Özellikle bireylerin kamusal olaylar ile ilgili bilgi alma ve kanaat oluşturma süreçlerinin COVID-19 salgınının etkisiyle kökten bir değişime uğrayacağı gözlenmektedir. Salgın döneminde bireylerin bilgi alma süreçleri salgınla mücadeleyi etkileyecek kadar kritik görülmektedir, bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) salgın hastalık anlamına gelen “pandemi” kelimesinden esinlenerek ürettiği bir kavram olan “infodemi” karşısında da tedbirli olunması gerektiğini belirtmiştir.
DSÖ’ye göre “infodemi”, insanların bir kriz karşısında güvenilir kaynaklar ve rehberlik aradığı bir dönemde kısmen yanlış ve kısmen doğru çok fazla bilginin bulunması nedeniyle bu arayışın zorlaşması anlamına gelmektedir. Böyle bir anda insanlar kendilerini ve diğerlerini korumak ve krizin sonuçlarını bertaraf etmek amacıyla bir rehberliğe ihtiyaç duymaktadırlar, ancak güvenilir bilgiye erişmelerinin önündeki engeller nedeniyle “infodemi” bir kamu sağlığı sorununa dönüşmektedir.
Bu çerçevede, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Emre Erdoğan tarafından yürütülen “İnfodemi ile Etkin Mücadele için Bireylerin Yanlış Bilgi Karşısındaki Tutumlarının ve Bu Tutumların Belirleyicilerinin Araştırılması: COVID-19 Örneği” konulu araştırma projesi Temmuz-Aralık 2020 döneminde TÜBİTAK tarafından 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmektedir. Proje, Türkiye özelinde COVID-19 salgını örneğinden yola çıkarak bireylerin bilgi arama süreçlerini ve yanlış bilgi karşısındaki davranışlarını anlamayı ve aynı zamanda kriz durumlarında infodeminin önüne geçebilecek önleme mekanizmalarının geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
COVID-19 salgını henüz sona ermiş değildir, keza gelecekte başka salgın hastalık, deprem ve benzeri doğal afetlerin yanı sıra siyasal ve ekonomik kriz anlarında da insanların yanlış bilgiye maruz kalmaları birer infodemik olarak önümüze gelecektir. Bu nedenle infodeminin doğuşu ve yayılışının incelenmesi, bu mekanizmaların keşfedilmesi ve önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin ve müdahale araçlarının geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.
Araştırma çalışmasında farklı veri toplama yöntemleri kullanılarak her bir aşamanın diğer aşamaları beslemesi ve durumun tam bir resminin çizilmesi amaçlanmaktadır. Projede Twitter veri analizi ile yanlış bilgi ve diğer konularda kodlanmış “tweet”lerin yayılması ve kullanıcıların kümelenmesi sosyal ağ analizi kullanılarak analiz edilecektir. Haber kaynağı içerik analizi ile Türkiye’de bireylerin kullandıkları “online” haber kaynaklarının COVID-19 içerikleri analiz edilecektir. Bu haber kaynaklarının belirlenmesinde farklı yöntemlere başvurulacaktır. Araştırmanın saha çalışmaları derinlemesine görüşmeler ve Türkiye nüfusunu temsil eden 1200 kişi örneklemli bir anket ile yürütülecektir. Araştırmada daha önceki aşamalardan elde edilen bilgiler ışığında bireylerin COVID-19 hakkında bilgi edinme kanalları, bilgi edinme kanallarını değerlendirmeleri, yanlış bilgi konusundaki tutumları ve bunları belirleyen faktörlere odaklanılacaktır.
Podcast
İlgili Haberler
BİLGİmag, (29 Haziran 2020), “İnfodemi virüs kadar hazırlıklı olmamız gereken bir güvenlik sorunu”